test zamanı!


şimdi aşık oldum ya ben.. ilk görüşte aşk. adamı görünce elim ayağım çözülüyor. kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor filan hani. şüphesiz yazın etkisi de var ama onu -neredeyse hiç tanımıyorum gibi bir şey- test etmek istiyorum, "aradığım adam"a ne kadar yakın olduğuna ilişkin.

zaten uzun bir listeydi o, şimdi araya yorumlar da katıcam iyice uzun olucak, sırf eğlenmek için yaptığım bir aktivite olarak sıkılınca bırakmanı tavsiye ediyorum sevgili okur :) sondaki şarkıyı dinleyin ama güzel bi arctic monkeys yorumu..

ps: yazalı baya olmuştu ama artık görme ihtimalim bile kalmamışken yayınlayayım gitsin, diye düşündüm.

  1. her şeyden önce "heves", "aşk" ve "sevgi" arasındaki farkı bilmeli. tez canlı olmamalı, hangi hamleyi ne zaman yapması gerektiğini bilmeli.  bilmiyorum ama çapkın birine benziyor. yani adamın tartışma götürmez bir yakışıklılığı var. bütün kadın arkadaşlarım taş gibi olduğu konusunda hemfikir. ve biraz da aceleci gibi sanki, o zamansız edilen iltifatları düşününce.
  2. aceleci olmamalı ama -afedersiniz- kıçımızdaki kıllar ağarana kadar beklememeli. timing önemli. 40'larının başında olduğunu sanıyorum, evli bile olabilir, çok çaresizim.
  3. kendisinin farkında olmalı, kaf dağını yarattığını sanmadığı gibi ezik büzük de olmamalı. nihayetinde hiçbir kadın ayağıyla itip kakabileceği bir adamla olmak istemez. şimdi dürüst olmak lazım, bi ukalalığını görmedim ama dedim ya tanımıyorum. lakin kendine güvendiği de kesin.
  4. boyu en az 180 cm olmalı, en fazla 185 cm. evet, topuklu ayakkabı giyme özgürlüğümü bodur bi adama hibe etmek istemiyorum. aynı zamanda evin içinde bir king kong'la yaşamak da istemiyorum. bu konuda şansım gülmüyor, amerikalı sevgilim de amerikanın en kısa insanı olabilirdi bu da çok kısa. 170 ya var ya yok benden kısa bile olabilir.
  5. şişko ya da zayıf olmamalı. hımbıl ya da çok atletik de olmamalı. kararında, dengeli ve en önemlisi zarif olmalı. yanıma yakıştırmalıyım ama benden daha "iyi" görünmediğinden de emin olmalıyım ;) zira bir ilişkide biri güzel olacaksa o ben olmalıyım pek tabii ki! kesinlikle atletik. göğüs ve kol kaslarından gözlerimi alamadım, dokunmak için deliriyorum.
  6. elleri ve ayakları düzgün, parmakları dar ve uzun olmalı. topukları pembe, tırnakları kısa kesilmiş ve genetik olarak düzgün biçimli. ayakları ayakkabının şeklini bozmamalı, kıstas budur benim için. elleri hayatımda gördüğüm en çirkin eller ve hiç umrumda değil. o saçma sapan elleriyle bana dokunduğunu hayal ettiğim zamanlar çok.
  7. aksesuar olarak saat, gözlük ve dahi kol düğmesi bile takabilir -gerektiğinde-, onun dışında belki küpe, limit:1 (bir) -ama sıcak bakmıyorum. zamanı gelince nişan yüzüğü filan -muhakkak- takmalı tabii. anlam veremediğim şekilde iki tuhaf yüzük var iki elinin yüzük parmaklarında. alyans değil ama çok çirkin o yüzükler. dediğim gibi evli olabilir.
  8. kılık kıyafetine özen göstermeli, net. temiz, pak ve doğru kombinler giymeli. karmanın kusmuğu, aunty k ile tanışmaya adeta bi' homeless gibi gelmişti. hiç çekemem bu yaştan sonra ne öyle adamı ne ailemin dırdırını, olur da tanışırlarsa. komple siyahlar içinde gördüm bugüne kadar hep. ayakkabıları zevksizlik abidesiydi. ama google'da daha iyi hallerini de gördüm. o saçma ayakkabıları bile umrumda değil.
  9. zevkli giyinmeli, yani benim zevkime göre. tabii ki ben giydirmeyeceğim kimseyi, kendiliğinden tarzlarımız birbirine benzemeli. kimseyle uğraşamam, oh düşüncesi bile sıktı. ama giyim kuşamına bir kadın kadar özen de göstermemeli. karşısına çıkan insanları sadece görüntüsüyle etkilemeye, kolay yoldan popülarite yapmaya çalışmamalı. kılık kıyafeti sade. dediğim gibi genelde hep siyah giyiniyor ki bence ok.
  10. sevilen bir insan olmalı ama herkesin sevdiği insanlar bana çok kişiliksiz geliyor, herkesin sevdiği insanlardan da olmamalı. bir popularitesi var ama tanımıyorum, bilemiyorum.
  11. vücudunda hayat çizgisi içinde kendiliğinden doğal sürecinde oluşmuş izler dışında bi şey olmamalı. örnekse; dövme! dövme için çok muhafazakar biri olduğunu sanıyorum. görmediğim yerlerinde varsa bilemem. 
  12. ailesi dindar olabilir lakin kendisi dindar olmamalı, hatta mümkünse inanmamalı! kesinlikle sunni ve dindar olduğundan yüzde bin beş yüz eminim ve hiç mutlu olmadığım bir konu bu.
  13. kitap okumayı -gerçekten- sevmeli ve dahi okumalı da. kitap kurdu olmasına gerek yok. bilmiyorum, okuyorsa bile tarzlarımız çok uzak muhtemelen.
  14. politik olmalı ve anlamalı. kriter siyasetle politika arasındaki farkı tanımlayabilmesinden geçiyor. kafası çalışan biri olduğunu sanıyorum ama politik duruşlarımızın taban tabana zıt olduğunu tahmin ediyorum.
  15. ayakları yere sağlam basmalı. aptal puma olmamalı. olmuş zaten olacağını yani, puması muması kalmamış.
  16. benden daha iyi kazanmalı. bir eve bir tane idealist insan yeter nihayetinde. celebrity diyorum, ne diyeyim.
  17. en az benim kadar iyi bir eğitim almış olmalı. daha iyi bile olabilir.
  18. düzgün türkçe konuşmalı, aksansız ve anlamlı. ikinci bir dili iyi/çok iyi bilmeli, hatta gönül ister ki "native speaker" olsun bi ingilizce'de ama kısmet tabii bu işler. türkçesi "ben türk yemekleri sevmek" seviyesinde. birkaç şey ezberlemiş onları söylüyor lakin anladım ki yeterince sarışın değilsen o şebeklikler gerçekten tatlı değil de nasıl desem maymun oluyormuş, güldürmedi yani, soğuk soğuk tebessüm ettim. ama ingilizce konuşmaya başlarsa beyin orgazmı. (haha ajda pekkan gibi oldum.)
  19. güzel kokmalı, parfüm şişesine düşmüş gibi değil tabii. kararında. kokusunu almadım, en azından bilinç düzeyinde. ;)
  20. eğlenceli olmalı (eğlenceyi aksiyonda aramamalı), gülmeli, kendi kendine yetebilmeli, sakin ve daha da önemlisi "stabil" bi insan olmalı. bir eve bir sinirli insan yeter zira. duygusal değişimleri benden hızlı bi adam tanıdım hatta birkaç adam tanıdım. kafi, daha fazla tanımak istemiyorum. hiç bir fikrim yok.
  21. çirkin olmamalı lakin çok yakışıklı, beybi feys filan da olmamalı. suratında -yeri geldiğinde- benimkinden daha keskin bir ifade görebilmeliyim. yakışıklı ve erkeksi, allam tam bana göre. ve gören bütünkadınların aynı şeyi hissettiğinden yüzde bin beş yüz eminim.
  22. köye gittiğimizde -sevmem gerçi hiç doğa, köy insanı filan değilim- yer sofrasına, hilton'a gittiğimizde de hilton'un sofrasına oturabilmeli. kıstas adab-ı muaşerete uygun, döküp saçmadan, acele etmeden, saçmalamadan, o habitatın bir parçası olarak(!) "önüne konanı" yiyebilmesi. ve evet, kafalardaki soru işaretlerine yanıt; ben yapabiliyorum. hayatında gördüğü tek köyün charles dickens ya da jane austen romanlarında geçen bazı tatlı günümüz ingiliz kasabaları olduğunu saniyorum. 
  23. spor yapmalı, hobi olarak. fit olmak, götü başı koyvermemek için. ne yapar, bilmiyorum. ama kas torbası filan tabii ki olmamalı. outdoor sporlara merakı varsa beni zorlamamalı, ben sevmem ve her şeyi birlikte yapıcaz, diye bi kaide de yok sonuçta. spor yaptığı kesin, ne yapıyor bilemem ama o göğüs kasları başka türlü olmaz.
  24. bana karışmamalı. ne giydiğime, nerede kiminle olduğuma, ne yaptığıma... ara sıra fikrini söyleyebilir, kıskançlık emarelerini tolere edebilirim ama kontrolünü asla kaybetmemeli. kesinlikle karışma potansiyeli yüksek bi insan olduğunu düşünüyorum, dindar bi kere.
  25. güven vermeli ve güven duymalı, hem insanlara hem bana. insanlara zaman zaman sonucunu öngörebilmesine karşın yine de "o" şansı verebilmeli. tabii aynı zamanda kendine de. bilemiciim.
  26. karşısındaki insanların zekasını küçümsemeyecek kadar zeki bir insan olmalı. umarım anlaşılabilmişimdir. bilemiciiim başka bi nokta daha.
  27. kıl... saçları dökülmek yerine kırlaşsa daha iyi tabii. bir de kollarının dirsekten alt kısmında, göğsünde -omuzlara sırta taşmadan- kıl bi miktar olmalı. evet. saçları ne beyaz ne dökük, çok güzel saçları var. hafif uzun. en sevdiğim.
  28. vücut temizliği konusunda hassas olmalı. günlük duş, diş fırçalama, diş ipi kullanımı tamam olmalı. saçına belki çok çok az jöle sürebilir, after shave filan kullansın. hatta -tamam izin veriyorum- ara sıra benim nemlendiricilerimden bile aşırabilir. dişleri porselen, hoşlanmadığım başka bi şey. mesela öpüşüyorsunuz ve dudaklarınızı ısırdı, etiniz bi yere sıkışmış gibi oluyor. ama umrumda mı? hayır tabii ki. saçlarına jöle sürüyor evet. kirli sakal iyi duruyor ki o da pek hazzettiğim bi şey değildir aslında.
  29. biliyorum, hepimiz bir yaşa gelene kadar duygusal anlamda birer enkaza dönüşüyoruz. ama hepimiz "biri" -kim olduğunun önemi yok- tarafından kırıldık ve artık yolumuza devam etmek zorundayız. bu bilince sahip olmalı. serseriliklerine bahane olarak üniversite hayatını yiyen kızı ya da eski karısını göstermemeli. hemen soğuyorum böyle insanlardan. öah, ergen misiniz be! bilemiciim.
  30. temiz olmalı, pasaklı olmamalı, kendi başına yaşıyorsa temiz ve kısmen düzenli bir yaşam alanı olmalı. arada değiştirdiği whatsapp fotolarından görebildiğim kadarıyla cozzy ve ferah bir evi var, benimkinin aksine. evet, evimden çok sıkıldım.
  31. 30-35 aralığında olmalı yaşı. "tek başına" yaşaması -aile ya da arkadaşlarıyla değil- tercih nedenidir. yaş aralığını güncellemek gerek malum ben de olduğum yerde saymıyorum, 30'a 1 kaldı. 35-40 arası iyidir, diye düşünüyorum ama bu 40+ eminim lakin genç görünüyor.
  32. cömert olmalı. savurgan ya da pinti değil, cömert. tutumlu olmayı da bilmesi gerekiyor. birimizin diğerine çeki düzen verebilmesi gerekiyor. hı-hı! cömert biri. bu konuda önemli bir dedikodu duydum. ve açıkçası jestinden çok etkilendim, tatlış.
  33. sosyal medyayı zaman geçirmek, eğlenmek öğrenmek için kullanmalı. sağlıksız kadın erkek ilişkileri yahut sosyal ilişkiler kurmak için değil. internet=kaybedenler kulübü! bence tipik bir ortadoğulu, teknoloji bağımlısı. tamam arap asıllı ingiliz ama dubai'de yaşıyor, kalıcı mı geçici mi bilmiyorum.  
  34. bilgisayar oyunları bağımlısı bir jenerasyonun içindenim, asla. bilmiyorum ama telefonundan gözünü bir saniye ayırmıyor. beni iyice görememiş bile olabilir.
  35. "yeni şeyler denemeden duramıyorum" diyen bir reformist değilse de yeni bir şeyler denemeye açık olmalı "her anlamda" ;) ama çok hassas, kıldan ince kılıçtan keskin dengeleri var yenilik mevzunun, ona göre. bilemiciim.
  36. çocuk sever mi bilmiyorum ama benim kadar irrite olmasın, bi de sağda solda gördüğü çocuklara "temas" etmesin, ellemesin. en bi sinir olduğum şey. gördüğüm bazı videolarda etrafında çocuklar var ve onlara sevgi dolu bakışlarını gördüm. neden bilmiyorum evliyse bile çocuğu olduğunu sanmıyorum.
  37. net olmalı. kırıp dökmeden sevmediği şeyleri de sevdiklerini de söyleyebilmeli. bilmiyorum.
  38. dürüst olmalı, cesur ve sadık da. (olmasın tabii böyle bi şey ama velev ki aldattı, aldattığını itiraf edebilmeli. olacakları göze alabilmeli, eşek gibi özrünü dileyip kendini affettirmeyi -istiyorsa- becermeli.) yani pek sadık birine benzemiyor. tamamen hissiyat, belki fena halde yanılıyorum.
  39. elimi sıkı sıkı tutabilmeli. (fiilen ve mecazen söylüyorum.) tokalaşırken ne kadar sıkı tuttuğunu ve uzun süre bırakmadığını düşünürsek o ayar iyi bence.
  40. kadın erkek ilişkileri konusunda sokak kedileri gibi olmamalı. nasıl ki bi sokak kedisini çok sevip evine alsan da ki o da seni çok sevmiş olabilir. ama o bir sokak kedisi olduğu için bir gün muhakkak kaçacaktır. erkekler ve sokak kedileri değişmez. daha açıklayıcı olmak gerekirse; 'gözü doymuş' adam yoktur, alışmış orospu bir ruha sahip erkekler vardır. bir kadınla birlikte olabilmek için her türlü yalanı söyleyen, kötü birer oyuncu ve çok sıradan erkeklerden istemiyorum. o kadar çoksunuz ki! bi dağılın, gölge etmeyin artık. hiç bilmiyorum. hiç bilemeyeceğim bi nokta.
  41. karşısındaki kadının -yani benim- hislerini önemseyen, seks ihtiyacı ve yatak odası talepleri dahil, hiçbir konuda ısrarcı ve baskıcı olmayan biri olmalı. buna mukabil kendiliğinden bi cinsel çekim olmalı aramızda. biri cinsel çekim mi dedi? aklım başımda değil!
  42. sanatsal aktiviteleri sevmeli, katılmalı. ve sanat konusunda da gelişmiş ve inceltilmiş zevkleri olmalı. bu konuda da kıstas benim sanat zevkim tabii ki. haha :) yönetmen olduğunu düşünürsek sanatsal aktiviteleri baya sevdiğine şüphe yok.
  43. kendini abarta abarta anlatmamalı. abartılı yaşamamalı. anlıyorum evet ve inanmıyorum, çoğu zaman çocukluğuna veriyorum, görmezden geliyorum. (ve inanın bunu tüm kadınlar yapıyor.) kendini hiç anlatmadı bana sordu ve ben de "uluslararası bir bursla bir süre berlin'de çalıştığımı söylediğimde gözleri parladı, bilmiyorum bence edilgen olmayan, özgürlükçü ve hırslı kadınlardan hoşlanan tiplerden. ama eminim sonrasına budamaya çalışacak da bi tip, fazla gelecektir zira. bittecrübe biliyorum.
  44. genel hatlarıyla bakıldığında benim kendi hayatımda da en çok eksikliğini duyduğum ve çabaladığım şey "denge", o da denge gözeten bi insan olmamalı. abartılı davranışlar, abartılı aşklar, abartılı giysiler insanı değilim o da olmamalı. buradan ortalama insan istediğim sonucuna ulaşılmasın ya da koyun, hayır, aksine her şeyde bir imzası olmalı. bana biraz sümüklü bi romantik gibi geldi ama gene kıçımdan aldığım verilere göre.
  45. karizma önemli. definitely!
  46. bir tarzı olmalı ama -ergenlikten kalma bir tarz anlayışı değil, tarz olsun diye değil- sindirmiş olmalı, bütünleşmiş olmalı, sırıtmamalı yaptığı şeyler üstünde. definitely!
  47. kendi işini kendi becerebilmeli ama iki tane yemeği öğrendi, iki gömlek ütüledi diye benim yaptığı işi filan eleştirmeye kalkmamalı, haddini bilmeli. bana ağzını yırttırmamalı! bilemiciim. ama bence hiçbir işini kendi yapmıyor.
  48. çalışkan olmalı, işkolik olmamalı. biraz işkolik olabilme ihtimali üzerinde duruyorum, daha doğrusu bi kendini adama hali. ama ben de işkolik bir insan oldum son bir senedir özellikle. sanırım I can handdle with this.
  49. sevgisini gösterebilmeli ama vıcık vıcık olmamalı. ben çok ilgiden de ilgisizlikten de fena halde sıkılıyorum. denge mühim! vıcık vıcık değil ama bu konuda biraz fazla mı rahat, bi olay var bu noktada, adını koyamadım henüz. sonuçta bir saat önce tanıştığın kadına boynun güzel denmez abi, yuh!
  50. yatakta iyi olmalı. fantezi dünyası geniş olmalı ama beni aşacak kadar geniş olmamalı. örnekse aynı yatağa girecek bir üçüncü kişi filan ağzının ortasına çakmam için yeter sebep olur. ay hayallerimde yatakta muhteşem ama gerçek hayatta bi fikrim yok. lakin bende kıvılcımlar çıkıyor adamı görünce, sırf o elektrik bile yetecektir diye tahmin ediyorum. ama işte bunlar hep kanıtlanması imkansız teoriler. 
  51. beni kıskandırmak için saçma sapan hallere girmemeli. çünkü ben de her insan kadar kıskanırım lakin kontrol altında tutarım. ara ara küçük imalarımdan onu kıskandığımı anlayabilmeli. hiç bilmiyorum ve hiç ilgilenmiyorum şu aşamada.
FİKRİM YOK: 18
OLUMLU: 23
OLUMSUZ: 10

yorumsuz yani.. zaten ilk görüşte aşk da aradığım adamı -birini aradığımı da sanmıyorum artık gerçi ama- bulmak için beklentim değildi, amerikalıyla olduğu gibi arkadaşlıktan ilişkiye dönmesini tercih ederdim herhalde sağlıklı bir kafayla düşünebildiğimde. 


Comments

  1. Sen bu listeyi baştan hazırla. 1. sıraya kalbini koy 2. sıraya beynini 3 e gözünü 4 e kulağını ...böyle sırala tüm organlarını. Sana uyacak kişi parça parça nerene uyacak diye sonuca ulaşmak daha kolay olacak.

    ReplyDelete
    Replies
    1. sadece derin bir nefes aldım.. kalbime uyan kafama, kafama uyan gözüme hitap etmiyor bi şekilde. ve eminim birlikte olduğum insanlar da benzer şeylerden yakınıyorlar. neden bu kadar zor olmak zorunda!

      Delete

Post a Comment

Popular Posts