the bitch is back in town!

ben prag'a aşık oldum bu arada. ilk uluslararası yalnız tatilimdi ve rüya gibiydi. 

döndüm ne yazık ki!

aslında hayli zaman oldu döneli. her neyse. tekrar gitmek istiyorum, o yüzden çok sıkı ve düzenli çalışmak zorundayım. 

Türkiye'deki gidiş beni acayip mutsuz ediyor, bizi darbe ve diktatörlük arasında tercih yapmak zorunda bıraktılar bile isteye. bundan sonra islami faşizm'in tadını çıkarırız bol bol. ama en çok almanya, hollanda, ingiltere, avusturya, kanada, amerika filan gibi yerlerde yaşayıp akp'ye oy veren "gurbetçi" kardeşlerimizin bir an önce Türkiye'ye dönüp o bayıldıkları ve çok önemsedikleri kültürlerinin tadını çıkarmaları gerekiyor doyasıya. 

neyse.. aşk meşk olaylarında yine sıçıp sıvadım. isabetsiz tercihler yapmakta üstüme yok bilirsiniz. amerikalı sevgiliyle yılın başlarında o amerika'dan türkiye'ye beni ziyarete gelip geri döndükten kısa bir süre sonra ayrıldık. 350 milyonluk US'te onun gibi birini nasıl bulduğumu bilmiyorum. Yani muhafazakar bir adam olduğunu biliyordum ama bu kadarını hayal bile edemezdim. zaten birkaç ay gibi kısa bir sürede evlilik bir numaralı gündemimiz oldu. anası bana kafayı taktı. kadın sürekli stalk'luyordu ya gecenin saat 3'ünde academia.edu'dan bir orta amerika kasabasından google'da beni arayan birinin academia sayfamı bulduğuna ilişkin mail geldi mesela. 

bu arada ben de kendi ailemi yabancı damat kafasına hazırlıyorum inceden filan derken onun pro-life yürüyüşlerine katılacağını öğrenmemle biz yaklaşık bir hafta süren bir kavga/tartışmaya tutuştuk. ne demek pro life? sana noluyo lan dümbük? kadının bedeni kadının kararı.. bu kavga bitmedi, sadece alevi sönmüştü ki biraz bu defa bana bi akşam (bize göre akşam, o dersten çıkmıştı öğle saatleriydi) "ben ortodox olmayan biriyle evlenemem, kiliseden afaroz edilirim, ortodox olmayı değerlendirir misin" dedi. ben şok! buradan patlayan kavga yaklaşık iki gün sürdü ve nihayetinde ayrıldık. neyse ki işsiz güçsüz olduğum bir dönemdi de telefonda 8 saat kavga edebildim. hahhaa :))

böyle. ama tabii tekrar aşık oldum. bu defa aşık oldum ama.ciddi ciddi. ve platonik. ve sıkı durun mısır asıllı bir ingiliz. nadiren görüyorum kendisini, bir bakıma patronum ve her gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. lakin kendisi kısmen "celebrity" -türkiye'de değilse bile başka ülkelerde- olduğu için hiç umudum yok. önümüzdeki günlerde bir kere daha görüşeceğiz ve muhtemelen bu proje bitmeden son görüşmemiz olacak. (onun da benimle ilgilendiğine -belki hafif şiddette bir beğeni- kanıtlar var lakin we are going nowhere! ve tabii onun aşkı bana extra large)


Comments

Popular Posts