asjasdkjasdkasl..


başlık bulamadım.
çünkü yorgun..
bitkin..
uykulu..
pazartesi sendromunun dibini görmüş.
ertesi gün "öküz gücünde iş yükünün altına girecek" ve sabah 6'da kalkması gereken -hatta daha erken olsa daha iyi olabilecek..
durumdayım.

bugün beni resmen şu geçen sene söz ettiğim amerikalı akademisyen arkadaşım -yine türkiye'de- hem kurtardı beni hem dev bir brain storming içinde beynimi patlama noktasına getirdi. zihin açıcıydı tabii ama bu, kahve yapmak sonra da yeni aldığım boş french press'i düşürüp kırdığım için kalkıp onu temizlemekle geçirdiğim 20 dakika ve ara ara telefonla konuşmaya çalışmak için camdan kafamı birkaç dakika çıkarmamla birlikte 10 dakika daha yani toplam yarım saat dışında akşam 4 sularında oturduğum sandalyeden hiç kalkmamama sebep oldu. (ne uzun cümle kurdum be!) akşam yemeği planım suya düştü, yemek yapıcaktım, çorba için tarhanayı sabahtan ıslatmıştım şimdi onu bi pişimlik kaynayana kadar karıştırmaya mecalim yok.

şu anda küçük yeşil josephine'lerin her biri ayrı telden konuşuyor kafamın içinde. mesela bilgisayarın fanından çıkan sesi pıçaklamam gerektiğini söylüyor bi tanesi ısrarla.

neyse.. dişlerimi fırçalar uyurum artık. umarım sabah uykumu almış, çok mutlu ve berrak bir beyinle erkenden kalkarım.

sandalet giymek istiyorum, ayak tırnaklarıma oje süremedim iki haftadır hayret bi olay. maske de yapamadım. cildim de bi tuhaf oldu son zamanlarda. gıda takviyesi almam lazım. sabah bacaklarımı almam lazım her şeyden önce, bu hafta da kot pantolonla işe gitmek istemiyorum pişik olucam.

offf! bazen böyle zamanlarda erkek olmak istiyorum. erkekler o saçma sapan ayaklarına saçma sapan parmak arası sandaletler giyince, o kıllı bacaklarına da bermudalar giyince hiç problem yok. bizim kıl köklerimiz belli olsa bik bik. herkesin gözü üzerimizde ondan sonra.

bye-bye
jk

ps: amma ironik oldu post'la şarkı. ne alakaysa aklıma bu geldi.



Comments

Popular Posts