architect guy'dan bana yadigar kusmuk poşeti I


adrien'dan ayrılmadan önceki gece bir rezalete imza attım. yılbaşından önceki haftasonu, taksim'de balık pazarı'nın ortasına çömüp arkadaşlarının tüm ısrarlı çabalarına rağmen kalkmayan ve dahası oralara kusan bir kadın gördüyseniz, işte o bendim!

bestfriend g'nin bir ecnebi arkadaşı christmas partisi verdi, ertesi gün de kendisinin doğumgünü partisi vardı. bu christmas partisinde onun fakülteden bir başka arkadaşının daha olacağını bilmiyordum. ben bu architect guy'la (adı böyle olsun, mimar bulayım demiştim ya hani, bu defa ıskaladı ;)


yıllar önce karmanın kusmuğuyla ettiğim bir kavgadan sonra kalkıp izmir'e gittiğimde tanışmıştım. o zamanlar benim hayatımda -olmayasıca- karmanın kusmuğu, onun hayatında ise -2.00 m'yi gören boyu olan bir adamdan söz ediyorum- yer elması kılıklı saçma sapan, kezban bir tip vardı, çalkantılı bir ilişkileri olduğunu bestfriend g'den duymuştum. zaten tanıştığımızda da "oha bu çocuk bu kızda ne bulmuş yea" demiştim, o kadar. beğenmiştim ama hepsi bu! "hoş çocuk"tu, nitekim hâlâ öyle. neyse...

architect guy ve ben tanımadığımız birçok kişinin olduğu upuzun bir yemek masasının sonunda -tesadüfen mi bilmiyorum- birlikte oturduk, lafladık, o benim şarabımı tazeledi ara ara, güldük, eğlendik. gece bitti, ikimiz salonda iki farklı kanepede uyuyacağız. herkes odalarına çekildi, architect guy başladı anlatmaya, benim o zamanlar saçlarım kıvırcıkmış -perma-, bir şarkı için didişmişiz -çember, yeni türkü-, o beni yolda görse hatırlamazmış belki ama sonra ne zaman o şarkıyı dinlese aklına ben gelmişim, o zaman moralim bozukmuş -aldatılma travması-, şimdi daha inceymişim bla bla... benim hatırlamadığım, onun hatırladığı bir sürü detay anlattı.

o başka bir şehirde yaşıyor, orada bir düzen kurmaya çalışıyor, ben ve adrien yine limoniyiz ama birlikteyiz -en azından ben öyle sanıyordum- vs diye tabii ki yelkenleri suya indirmedim. o da hiç rahatsız edici değildi, bilakis o nazik nazik kurma yapma halinden, şahane güzel gözlerinden hoşlandım, ana özel olarak. bu nedenle adrien'dan hiç söz etmedim.

ertesi gün de bestfriend g çalıştığı için architect guy, ben ve bestfriend g'nin sevgilisiyle kahvaltı etmeye gittik. yine çok hoş iltifatlar almaktan, bir çift çok güzel gözün üstümde olmasından ve alabildiğine zarif bir adam tarafından şımartılmaktan gayet memnun, uzun saatler oturdum onlarla. hatta adrien beni art arda iki defa aradı da neden açmadığımı sorduğunda "hımm bekletme sırası bende demek ki" filan gibi saçma sapan yanıtlar verdim.

akşam doğumgünü partisi için sözleşip oradan ayrıldık ve olaylar gelişti.

devamı bi dahaki postta...

sevgiler
jk


Comments

Popular Posts