üzgün smiley!



Anlamıyorum.

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu karıştırır oldum.

Kendimi gerçekten çok yalnız, çok çaresiz, çok huzursuz, çok mutsuz, çok beceriksiz, çok başarısız, çok yorgun, çok yılgın, çok asabi, çok gergin hissediyorum.

Başıma gelen saçma sapan bir olayda çaresizlik içinde gördüm ki ben derdimi ne aileme ne arkadaşlarıma anlatabiliyorum. Öyle bir zaman dilimindeyim ki kendi arkadaşlarımın bile benim kuyumu kazmak için fırsat kolladıklarına tanık oluyorum.



Ailem -aile boyu- bana küstü, gerçekleri söylediğim için.

Arkadaşlarımın olayı keza öyle.

İnsanların tamamı kendi "mental disorder"larını fark etmemiş gibi yapmamı bekliyor benden, bakıyorum birbirleriyle olan iletişimleri de aynı şekilde devam ediyor. Eyvallah ama ben de benim "mental disorder"larıma saygı bekliyorum.

Herkes safını aldı, ben öyle "göt" gibi kalakaldım ortada. Azmettim bekleyeceğim bu defa, tüm vezirlerimi kaybetmiş olabilirim belki ama kalelerim hâlâ bende. Daha şahımı çekmedim.

Bundan bağımsız...

Adrien'la iletişim kuramıyorum. Ayda bir kere girdiğimiz o döngüye yine girdik. Bu defa "ben süperim o şöyle, o böyle" tantanası yapmayacağım, son süreçte yaşadığımız bazı şeyler gösterdi ki ben ciddi hatalar yapıyor ve -bunu hiç inkar etmedim zaten- fevri davranışlar sergileyebiliyorum. Konuşmayı ve kendimi açıkça ifade etmeyi deneyeceğim. Ama bu defa zamanı ben belirleyeceğim, onun sıradan bir buluşma olmasını beklediği bir gün aktaracağım sıkıntımı. Zamanlamayı adrien kendine göre yapıyor, her defasında onu affetmiş ve derdimi anlatamamış halde kalkıyorum masadan. zaten bu iletişim problemini bu defa da çözemezsek uzatmanın bir anlamı yok, iletişiayan yerde sevgi olmaz, ten uyumu falan da yetmez.

bu yılgınlıkla baş edemezsem ani bir kararla herkesi çok şaşırtacak bir şey yapabilirim.

saat de kaç oldu, yarın yine işe göz altlarım mor mor gideceğim.

:(
josephine

Comments

Popular Posts