saçmalardan seçmeler... I



uykum geldi, sevgilim gelmedi ve libidomun çok hareketli olduğu günlerden geçiyorum ki benim libidom ayda bir kere hareketlenir -regl öncesi.

temizlik yapmam, böcek ilaçlarını yerleştirmem gerekiyor evin uygun noktalarına lakin kıçımı gezdirmekten fırsat bulamıyorum.

iş acayip rutin... pek çalışamıyorum zaten yaratıcılık yok, yapmak istediğim bir şeyler var ama muhatabımı karşıma alıp bir türlü oturup konuşamadık.

adrien'ın son saçmalığından sonra -ona laflar hazırlamıştım- iki hafta hiç yüz yüze görüşmedik ve birbirimizi gördüğümüzde de çok özlemiştik, laflarımı sayamadım. bu süreçte adrien beni hergün aradığı için yumuşamış da olabilirim. onu anlamakta zaman zaman zorlanıyorum. mesleğinden mütevellit ruh halimi mi kurcalıyor yoksa kendisi mi git-gel'li anlayamıyorum. ama beni "çocuklarını doğurmak" minvalinde laflarla acayip biçimde geriyordu, neyse ki tatil dönüşü tekrar aynı mevzular açılmadı, espri olarak bile. çocuk sevmem abi ben, gelmeyin üstüme üstüme.

şu ara tipik yaz sezonu sıkıntıları... tabii hayatıma birinin girmiş olmasıyla da ilgili bir durum bu aynı zamanda tipik kıldan tüyden problemlere gereğinden fazla zaman enerji harcıyorum. bunların başında da kol kıllarımı -normalde- her yaz başı bir kere alıp sonra bir sene takılırdım. bu sezon -henüz- almadım, n'apsam karar veremiyorum.

adrien kıllı bir adam, evet, ortadoğulular kıllı insanlar. eros okunu yanlış yöne attı, ben ona ülke sınırlarının dışına doğru ve fakat kuzeybatı yönünde nişan almasını söylemiştim o ülke sınırları dışında güneydoğu yönünde nişan aldı. ve 1 kişiden yola çıkıp genellemenin âlâsını yapmaya hazırlanıyorum, sıkı durun! penis ebatları araştırma sonuçlarının söylediği gibi... ahhahaha! alfonso'nun neden bu kadar saçma egoları ve özgüvensizlikleri olan bir insan olduğunu adrien'la kıyaslayınca -evet, penis ebatlarından söz ediyorum- anladım.


ex sevgilim u'dan sonra orgazm olmadım -hiç. sevişme sırasında. bu da 2011'den beri sevişirken orgazm olmadığımı gösterir. 2 kez -birinde adrien'la diğerinde dear virgo'yla çok yaklaşmıştım, dear virgo tecrübesizdi ve hızlı boşalıyordu, adrien'da ise ben "o anı" onunla paylaşmaya hazır olmadığım için ansızın durup, üstünden kalkıp pozisyon değiştirmek istemiştim. nitekim adrien bu durumu dert etmeye başladı ve sevişme anlarımız bir tür terapiye dönüşüyor zaman zaman. telkinde bulunuyor bana. çok şirin, o halini seviyorum, çok şirin ama o bana telkinde bulunurken orgazm olamam. ahhahaha! lakin zihnimdeki bariyerleri onunla kaldırabileceğimi hissetmeye başladım. tahtaya vur okur, totemlere inanırım ben!

adrien yine gidiyor bodrum'a. yine bir süre göremeyeceğim onu. özlüyorum. hayır, aşık değilim ama her geçen gün duygularımın daha güçlendiğini hissediyorum.

ps: görsel "penis size map"ten...

ps ll: bu arada kim demişse "boyu değil işlevi" diye, bu söz de erkeğin çirkini olmaz gibi tez zamanda tarihe karışacak. öptüm. kib. bye.

ps lll: bütün harita doğru/yaklaşık ortalamalar veriyor olabilir ama türk erkeklerine 11-12 cm'den 1 mm fazla vermiyorum. yahu gayet kısa boylu türk erkeklerinin haritadaki ortalamasına kim inanır? "bi yürü git" derler adama.

sevgiler
jk

Comments

  1. TSE'DEN gelen istatistiklerde mevcut mu elinde merak icindeyim

    ReplyDelete
  2. ımmm ne yazık ki mevcut değil :/ blogun girişinde de belirttiğim gibi "reliable source: my ass" :))

    ReplyDelete
  3. Senin kuzeybatı hayranlığı çok eskilerdenmiş meğer. Neyse ama çok kafana takma şu erosun okunu nede olsa kuzeybatı ile güneydoğu arasında senin hariyaya göre pek fark yok renk dışında :P

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular Posts