geldi bahar ayları gevşer gönül yayları


bahar geldi, şubattan beri böyle inceden bir sarhoşluktur başladı.  bende de tabii. Hatta ilk bende başladı. bitti. aşk acısı bile çekiyorum, o kadar da hızlıyım. doğumgünümde tanıştığım neighbor d'nin çok eski bir arkadaşı... ben zaten gitmek istememiştim o doğumgününe. gıyabımda kutlasalardı da olurmuş.

nasıl oldu, anlamadan baya etkilenmiş ve hoşlanmışım. bir şeyler yaşandı, bitti. hatta kestirip attım demek daha doğru olur belki ama dün neredeyse haftalar sonra ondan bir haber aldım. tabii ki neighbor d vasıtasıyla.
nathaniel'ın da -gayet geleneksel bir ismi olduğu için ecnebi dillerinde bu geleneksel isme karşılık olarak nathaniel'ı uygun gördüm, ne var- canı sıkkınmış. neighbor d'nin yorumu şu ki: "sen onun canını bir biçimde çok sıkmışsın."

aferin bana!

"yanlış anlaşılmalar zinciri" olarak anlatmış durumu. aslında yanlış filan anlamadım, öyle bir tepki verdim çünkü onca çabama rağmen burnu boktan bir türlü çıkmayan hayatımda her şey yükken o hiç kolay olmayacak gibiydi. aslında samimiyetinden hiç şüphe etmedim, öyle ifade ettim çünkü işime geldi. aslında ben baya baya kaçtım. ondan, alışkanlıklarından, yeni birini tanımaya çalışmaktan, alışmaya çalışmaktan, yanında soyunmaya alışmaktan ve hepsinden önemlisi aşık olmaktan, aşktan, kapılıp gitme riskinden kaçtım. hayatımda şu evrede yeni risklere yer olduğunu sanmadığımdan... en kolayı koparıp gitmek gibi geldi. nasılsa fırfır akıllının tekiyim, adetim olduğu üzere 2 gün üzülür, 3. gün bundan sonra yerlilerle olmayacağım ecnebi sevgili istiyorum, diye dolaşmaya başlar. takriben bundan 1 hafta sonra da yeni birinden hoşlanmaya başlarım ve olur biter, diye düşündüm. ama hayat bana nanik yaptı bu sefer. kendim bozdum ve o enkazın başından kalkamıyorum şu anda. yas tutamıyorum, tekrar inşa edemiyorum, kalkıp hayatıma devam edemiyorum. resmen oraya çivilendim kaldım.

ve itiraf etmek gerekirse o kokuyu inanılmaz biçimde özlüyorum. kopardım her şeyi, evet, ama aklımı ve nathaniel aklıma her geldiğinde kaburga kemiklerimin arasında sızlayan şeyi kurtaramıyorum. ve kesinlikle ağlayamıyorum.


deep note: bu şarkıyı birkaç haftadır yüzlerce binlerce kez dinlemiş olabilirim. adeta beni anlatıyor. but i know i have a fickle heart and a bitterness and a wandering eye and a heaviness in my head... when will i see you again nathaniel?

Comments

  1. abi seviyorsan git konuş bence (:

    ReplyDelete
    Replies
    1. diyorsun. öyle bir cesarete sahip olduğumu sanmıyorum :(

      Delete

Post a Comment

Popular Posts